Danıştay, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB), Ayasofya Müzesi’nin camiye çevrilmesi ve ibadete açılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin verdiği "Müzenin camiye çevrilmesine ilişkin tesis edilen bir işlemin mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır" kararını bozdu. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ayasofya Camii'nin müzeye dönüştürülmesine karşı çıkarken, TMMOB ise tarihi yere sahip anıtsal yapının müze olarak varlığını sürdürmesi gerektiğini savundu. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle Ayasofya Camisi olarak kayıtlara geçen, fresklerin asma tavan ve özel perdelerle kapatılması gibi çeşitli işlemlerin ardından 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmi olarak ibadete açılan Ayasofya Camisi’nin müze olarak kalması yönündeki tartışmalar sürüyor. 'Ortada projesiz bir uygulama var' Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Gürol Ustaömeroğlu, dava süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu, Danıştay’ın kendilerini haklı bulduğunu söyledi. Ayasofya’da koruma ilkelerine aykırı bir durum söz konusu olduğunu öne süren Ustaömeroğlu şunları ifade etti: "Ortada projesiz bir uygulama var. Bir projeye bağlı olmadan yapılan ve tamamen koruma ilkelerine aykırı bir uygulama vardı ve Mimarlar Odası buna itiraz etti. İdare Mahkemesi bu itirazı reddetti. Fakat Danıştay, Odamızı haklı buldu. Burada koruma ilkelerine aykırı bir durum söz konusudur, bunun kesinlikle irdelenmesi ve incelenmesi gerekir gerekçesi ile İdare Mahkemesi'nin kararını bozdu. Şu an bu süreç devam ediyor. Yasal takip devam ederken bu süreci yasal hale getirmek için rölöve ve restorasyon projeleri sunuldu. Bu konuda bilirkişilerimiz nezdinde keşif yapıldı ve projelerle duruma bakıldı. Biz buna da projelerin hem tespit olarak uygun olmadığı hem de sürmekte olan davaya aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile 2’nci bir dava açtık. Mahkeme orada uygulanan projeleri reddetti. Yerindeki uygulama yani orijinal hali ile verilen proje arasında farklılıklar vardı. Mahkeme bunu gördü." 'Bizim cami ya da müze ayrımımız yok' Mimarlar Odası'nın işin başından beri olaya cami ya da kilise ikilemi olarak bakmadığını da vurgulayan Ustaömeroğlu, "Odamızın böyle bir derdi yok. Olaya hiçbir zaman böyle bakmadık. Kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor" dedi. Ustaömeroğlu, "Odamızın konuya yaklaşımı tamamen 2863 sayılı yasaya istinaden buradaki Trabzon'a, ülkeye, tarihe, turizme mal olmuş olan bir yapının korunmasına yönelik. 660 sayılı koruma ilkelerine bağlı olmasını sağlayacak bir kararın çıkmasıdır. Yani burası tarihi bir yapı olarak kalmalıdır ve müdahale edilmemelidir anlamında ve konuda da ısrarlıyız. Danıştay'dan çıkan kararla bu belli olmuştur ki, yapılan restorasyon çalışmaları oradaki yapıya zarar verecektir. Zaten orada yapılan uygulama birçok yere zarar verdi. Oradaki keşif esnasında da bunu gördük" ifadelerini kullandı. Müze Taleplerine Saygı Duymuyorum Öte yandan, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem ise tartışmalar üzerine ziyarette bulunduğu Ayasofya Camisi ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söylemişti: "Biz burada restorasyon henüz yapmadık. Fresklerin de kapatılması söz konusu değil. Biz freskleri namaz esnasında bir perde ile kapattık. Restorasyon projemiz tamamen farklı. Vakıflar Genel Müdürlüğü restorasyon konusunda Türkiye'deki en tecrübeli kurumlardan birisidir. Aslına uygun, korumacı mantıkla, az müdahale mantığı ile işini en iyi yapan kurumlardan bir tanesi. Restorasyon projemiz de hazırlandı ve kurul tarafından kabul edildi, mahkeme tarafından da. Ayasofya Camii’nin müze olmasına yönelik taleplere saygı duymuyorum. Buranın cami olarak restorasyonunu tamamlayacağız."
|