Kurulduğu günden bugüne istifalar ve olağanüstü kongreler ile gündemden hiç düşmeyen İYİ Parti’de pandemi etkilerinin azalmasıyla ertelenen kongre süreçleri hızlandırıldı. Türkiye’nin dört bir yanından seçimler ile ilgili dedikodular yayılırken bu kez gözler Trabzon’daydı. Özellikle uzun zamandır beklenen Ortahisar İlçe Seçimleri için önceden yapılması gereken delege seçimleri beklenmekteydi. Teşkilat idaresi dışında da adayların çıkabileceğinin konuşulduğu Ortahisar’da seçim heyecanla bekleniyordu. Kısa zamanda oldukça fazla başkan değişimi yaşanmış Ortahisar’da mahalle sandıkları kurulup Pazar günü delege seçimleri yapıldı. Seçimleri yapıldı yazarken kalemim beni düşündürüyor açıkçası çünkü kimsenin kimseyi seçtiği pek söylenemez.

Yukarıda partinin üst makamlarında oturanlar bir liste düzenliyor (neye göre, kime göre tartışılır) oy kullanmaya gelenler de ellerine tutuşturulan bu listeyi sandığa atıyor. Her ne kadar muhalif görünen bir grup ile uzlaşı yapıldığı ve ortak liste oluşturulduğu söylense de büyük bir çoğunluğun belli grubun iradesiyle oluşturulduğu çok net ortada. Burada eleştirim sadece Trabzon teşkilatına değil aslında bir nevi de parti tüzüğünedir. Üyeler arasından delege seçip oy kullanmak yarı demokratik bir seçimdir. Zor mu yani Ortahisar tüm üyelerine sandık kurup oy kullandırsa? 

En basiti kendimden örnek verecek olursam ben Kurucu İl Yönetim kurulu üyesiyim ama seçimde delege olmadığım için oy kullanamayacağım lakin birilerinin tercihiyle bu listelere giren partiye belki de hiç hizmeti olmamış bir insan oy kullanabilecek! Bana kimse burada demokrasiden bahsetmesin. Nasıl ki siyasi parti seçimler yasası yanlış ve düzeltilmeli ise Parti Tüzükleri de düzeltilmelidir. Her ne kadar dışarıda olsak da parti içinde olan biteni ve yapılan çalışmaları yakından takip ediyoruz. Bir örnekte Emre Katipoğlu kardeşimizdir. Kurucu günlerden bu yana birçok çalışması olmuş, verdiği aradan sonra son günlerde tekrar partiye hizmet etmeye başlamış bir arkadaşımız. Siz aylardır bu insanı sahada, çalışmalarda kullanacaksınız, maddi manevi bu insandan faydalanacaksınız fakat delege yazmayacaksınız. Delege yazmadığınız gibi seçimde mahallesinden delege adayı olmasını da engelleyeceksiniz, bunun neresi demokrasi…

Katipoğlu sarı listesini yapıp mahalle sandığının yanına koyuyor ve kendisine oy vermek isteyenleri de listesine yazıyor ve onlara sarı listeye oy kullanabileceklerini bildiriyor. Bu üyeler sandığa gittiğinde sarı liste olmadığını, ellerine beyaz liste tutuşturulduğunu görüyor ve soruyorlar ‘Sarı liste’ nerede? Sandık görevlileri birbirlerine bakıyor ve cevap veremiyor sonrasında Sarı Liste yok beyaz listeye oy vereceksiniz gibi bir söylem oluyor. Üye isyan edip Sarı listeyi isteyince, ben o listeye oy vereceğim deyince tatsızlıklar yaşanıyor. 60 adet Sarı Liste kağıdı buhar olup uçuyor anlayacağınız, bunu kimler yaptı veya yaptırdı, bunun neresinde demokrasi, bunun neresi seçim adaleti, güvenilir seçim, sağlıklı seçim, takdiri partililere ve kamuoyuna bırakıyorum.

Böyle bir durumu bizler eleştirince de neden eleştiriyoruz bunları kimseler duymasın deniyor. Bu anlayışa da artık karşı çıkıyorum, kurtulalım bu düşünceden. İçeride konuşunca sanki umursanıyor, işler düzeliyormuş gibi yapmayalım lütfen. İçeride konuşulunca ‘Ben istersem Seçim bile yaptırmam, Beni kızdırmayın’ gibi söylemlerin olduğu bir yerde bana kimse içeride konuş, dışarıya yansıtma demesin. Eleştiriyi kaldıramayanlar o zaman iktidar yetkililerini de eleştirmeyecekler hatta Siyaseti bırakıp evde Emekliliklerini yaşayacaklar… Biz zamanında gençlerin önünü açın derken bugünleri de düşünüyorduk.

Şunu da kimse unutmasın bu ülkede hiçbir koltuk, hiçbir makam boş kalmamıştır. Gidenlerin yerine hep birileri gelmiştir. Kendini kimse Hint Kumaşı görmesin.

Demokrasi isteyenlerin önce kendi içlerinde Demokratik olması dileğiyle…